Rektör Yıldız, atanmasının ardından geçen 100 günlük sürede yapılan çalışmaları ve hedeflerini 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı vesilesiyle düzenlediği toplantıda gazetecilere aktardı.
Türkiye’nin en genç rektörlerinden birisi olan Gümüşhaneli hemşehrimiz Yıldız, üniversitenin sosyal tesislerinde düzenlenen programda 100 gününü ve bundan sonraki planları anlatarak istişarelerde bulundu.
Üniversite yönetimiyle Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Köprülü ve kentte görev yapan gazetecilerin katıldığı programda konuşan Yıldız, Gümüşhane Üniversitesi’nin 2008 yılında kurulduğunu ve şu an ülkenin önemli yükseköğretim kurumlarından birisi olduğunu söyledi.
“Değişimi sağlamak ve sürdürülebilir kılmak en temel hedefimiz”
Gümüşhane Üniversitesinde dinamik bir gelecek arzu ettiklerini, kişilere bağlı olmayan, kendi içerisinde kurulmuş bir sistemi olan, rektörler değiştiğinde ana ekosistemi ve algısı değişmeyen bir yapı istediklerini vurgulayan Yıldız, “Değişimi sağlamak ve sürdürülebilir kılmak bizim en temel hedeflerimizden bir tanesidir. Bir miras devraldık. Gümüşhane ismi içerisinde olduğu için kıymetli bir miras. Bu miras hepimizin mirası. Bekleyen değil, inisiyatif alan bir yönetim anlayışıyla birlikte planladığımız ve hayata geçen projelerle birlikte içe kapalı bir üniversiteden daha ziyade kampüs sınırlarının dışına çıkmış, duvarları kaldırmış bir üniversite anlayışıyla birlikte çözüm odaklı, bürokratik bir yapıdan daha ziyade çözüm ve hedef odaklı bir yapıyı planlamaktayız” dedi.
“Başarı hepimizin, başarısızlık benim ve yönetimimindir”
En temel misyonlarının üniversiteyi Türkiye’deki akran üniversitelerinin çok daha üstünde bir üniversiteye çıkarmak olduğunu ifade eden Yıldız, “Oturmuş olduğumuz makamı sadece işgal etmek değil, sorumluluğu üstlenmek, attığımız her adımın yarın hesabını verebileceğimiz bir yapı kurmak istiyoruz. Bu anlamda ortaya çıkabilecek bütün başarı hepimizin başarısıdır, ortak başarısıdır. Başarısızlık ise benim şahsımın ve yönetimimin başarısızlığıdır. Bunu özellikle ifade etmek isterim.
“2 yeni bölüme bu yıl ilk defa öğrenci alacağız”
Şeffaflık vurgusu yaparak yönetim anlayışında “ölçemediğimiz şeyi yönetemeyiz” düsturunun bulunduğunu aktaran Yıldız, “Biz niteliğe odaklanıyoruz. Burada şişirilmiş rakamlar ya da göz boyayan rakamlar üzerinden gitmek istemiyorum. Ben şu kadar sayıda üniversite öğrencisi şehirde vardan ziyade, üniversiteye kayıtlıdan ziyade, ben şu an üniversitede aktif bir şekilde devam eden şu kadar öğrenci vardır hedefiyle hareket etmek istiyorum. Mezun ettiğimiz öğrencileri düştüğümüzde bugün Gümüşhane Üniversitesine kayıtlı öğrenci sayımız 19 bin civarında. Yaklaşık 560 akademik personelimiz, 250 civarında da idari personelimiz mevcut. Bugün itibarıyla mezun ettiğimiz öğrencilerimizle birlikte bin 840 civarında uluslararası yabancı uyruklu öğrencimiz var. 2025-2026 yılında Yükseköğretim Kurulu tarafından ÖSYM kılavuzuna gönderilen kılavuz kontenjanındaki, bizim 4 bin 327 kontenjan talebimizden 3 bin 789’u onaylanmıştır. Bu yıl üniversite sınavına giren öğrenci sayısı 2,5 milyon seviyelerinde. Yani tüm Türkiye’de bu yıl da dahil olmak üzere üniversite kontenjanlarında bir azalış bekleniyor. Talep ettiğimiz bölümlerden iki tane bölümümüzde bu yıl ilk defa öğrenci alacak. Bunlardan bir tanesi Kelkit’te Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda bulunan ve o bölgedeki hastanelere hizmet edecek, insan kaynağını da hizmet edebilecek tıbbi görüntüleme teknikleri adı altındaki bölümümüz bu sene ilk defa öğrenci alacak. Bununla birlikte maden ihtisas üniversitesi olmamız nedeniyle maden mühendisliğimizde hiç öğrencimiz yoktu. İlk defa bu yıl maden mühendisliği kontenjan açarak, ÖSYM kılavuzunda bu yıl Maden Mühendisliği Bölümü öğrenci alacaktır” diye konuştu.
“Çok az uyku, çok koşturmayla devam edeceğiz”
Göreve başladığı 100 günün çok az uykuyla, çok koşturmayla geçtiğini ifade eden Prof.Dr. Yıldız, “Amacımız eylül ayına geldiğimizde birçok sistemi oturtarak somut adımlarla, şeffaf bir şekilde üniversitemizin geleceğini sürdürülebilir şekilde kılmak istiyoruz. Burada en önemli husus aidiyet. Ben öncelikli olarak Gümüşhane Üniversitesi’ndeki personellerin ve öğrencilerin bu şehre ve bu üniversiteye karşı aidiyetlerini artırma arzusu içerisindeyim. Gümüşhane Üniversitesi aidiyeti benim için çok kıymetli. Bu anlamda mümkün olduğunca somut bazı adımları atarak bu aidiyeti artırmaya yönelik faaliyetlerde bulunuyoruz. Ben geçmişle kavga eden, geçmişle hesaplaşma yolunda olan bir yönetici değilim ve buna da gerek yok. Gümüşhane Üniversitesi bir marka üniversitedir. Türkiye’de en güvenli eğitim iklimine, en güvenli şehir iklimine sahip üniversitelerden bir tanesidir. Bu minvalde bizim için kurumsal huzur, kurumsal aidiyet son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.
“Yürüyen değil, koşan ekipler istiyoruz”
Liyakate, yetkinliğe, ortak akıl ve katılımcılığa, strateji odaklı olmaya ve dinamizme önem verdiklerinin altını çizen Yıldız, “Yürüyen değil, koşan ekipler istiyoruz dedik. Gümüşhane Üniversitesi’nde 4 yıllık bir rektörlük uzun bir süreç değil. Bugün kuracağımız bir sistem 3-4 sene sonra meyvelerini verecek. O yüzden adım adım gitmeye, usul usul gitmeye gerek yok. Çabuk çabuk gitmeye, koşmaya gerek var” dedi.
“100 gün içerisinde çok radikal ve çok somut adımlarla bilim teknoloji alanında yapmış olduğumuz faaliyetleri ortaya koyduk”
Bir üniversitenin üç temel görevi olduğunu anlatan Yıldız, “Bunlardan bir tanesi eğitim öğretimdir. Diğeri araştırma geliştirmedir. Bir diğeri de toplumsal katkıdır. Gümüşhane Üniversitesi’nin temel olarak odaklanması gereken noktalar ikinci ve üçüncü başlıktır. Bu sacayağın bir tane ayağı olmasa onun üzerinde kazanın durma şansı yoktur. Üniversitede bu üç sac ayaktan bir tanesi eksik olursa topal kalır, aksak kalır. Bizim de temel amacımız bu sacayakların üçünü de birden tamamlamak ve etkili bir şekilde birbiriyle koordineli bir şekilde devam etmek. Bu anlamda araştırma ve toplumsal katkıda bilim ve teknoloji hamleleriyle odaklanmaya çalıştık. Geldiğimiz bu 100 gün içerisinde çok radikal ve çok somut adımlarla bilim teknoloji alanında yapmış olduğumuz faaliyetleri ortaya koyduk” diye konuştu.
“TTO’da 100 günlük süreç içerisinde yapılan eğitim sayısı bu üniversite kuruldu kurulalı yapılan eğitim sayısından daha fazladır”
Teknoloji Transfer Ofisi’ne ayrı bir başlık açarak bu birimi çok önemsediklerini dile getiren Yıldız, “Pasif olan bir birimimizi mümkün olduğunca aktif bir hale getirdik ve haftada 2-3 ziyaret, 2-3 etkinlik, 2-3 toplantı, 2-3 farklı süreçle birlikte biz üniversitemizin içerisinde teknoloji transfer ekosistemini yerleştirmeye çalıştık. Proje ekosistemi, ulusal ve uluslararası projeler, üniversite-sanayi işbirlikleri, fikri sinai mülkiyet hakları yani patent faaliyetleri ve girişimcilik faaliyetleri olmak üzere mümkün olduğunca aktif bir köprü haline getirmeye çalıştık. Yani şehirle, sanayiyle, kamu kurumlarıyla, toplumla, üniversite arasındaki aktif köprüyü sağlamak için Teknoloji Transfer Ofisi’ni çok hızlı bir şekilde yapılandırdık. Proje yazmadan patent başvuru süreçlerine varıncaya kadar süreçlerimizi gerçekleştirdik. Hem kendi bünyemizde hem de Türkiye’de bu konuda uzman akademisyenlerin bir kısmını yüz yüze, bir kısmını da uzaktan olmak üzere eğitimlerimizi gerçekleştirdik. Ve bu merkezimiz üniversitemizdeki bütün birimleri tek tek ziyaret ederek eğitimlerini verdi. Bakın bu 100 günlük süreç içerisinde yapılan eğitim sayısı bu üniversite kuruldu kurulalı yapılan eğitim sayısından daha fazladır. Rutin bir şekilde bu eğitimlerimiz bundan sonra yine devam edecek” ifadelerini kullandı.
“Sıralamalarda Gümüşhane Üniversitesi’nin yeri çok iç açıcı değil”
Üniversitelerin dünyada ve Türkiye’de belirli standartlarda sıralamalarının olduğunu hatırlatan Yıldız, “Bu sıralamalarda Gümüşhane Üniversitesi’nin yeri çok iç açıcı bir yerde değil. Bu anlamda akademik yayın kalitesini artırabilmek için akademik teşvik yönergesi ile ilgili süreçlerimiz, disiplinler arası çalışmaları desteklemek üzere araştırma grupları oluşturma programımız ve kaliteli yayın sayımızı artırmaya yönelik faaliyetlerimize başladık. Üniversitemizdeki akademik yükselme ve akademik atama yönergesinde bir değişikliğe giderek hocalarımızın bir üst kadroya atanabilmesi için gerekli şartların arasına nitelikli yayın zorunluluğunu önümüzdeki birkaç hafta içerisinde ilan edip bunları koyacağız” dedi.
“Üniversitemizin bazı aksiyonlarını, bazı aktivitelerini şehre yaydık”
Açıklamasında hem fiziksel duvarları hem de zihinsel duvarları olmayan bir üniversiteden bahseden Yıldız, “Şehirle bütünleşmeden sıklıkla bahsettim. Kamu kurum ve kurumları, yerel yönetimlerle işbirliği içerisinde, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör paydaşlarıyla işbirliği içerisinde faaliyet göstermek ve bu şekilde topluma açılan, sosyal sorumluluk ve kültürel dayanışma içerisinde bir üniversite olma arzusu içerisinde olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu anlamda üniversitemizin bazı aksiyonlarını, bazı aktivitelerini şehre yaydık” diye konuştu.
“Gümüşhane Çocuk Üniversitesi kurduk”
Rektör Yıldız, üniversiteyle şehri entegre etmek adına Gümüşhane Çocuk Üniversitesi adı altında bir birim kurduklarını ağustos ayı itibarıyla 6-10 yaş arası çocukları üniversitede yaz döneminde ağırlayarak 10 farklı atölye içerisinde üniversitenin farklı birimlerinde buluşturarak en son aşamada da cübbe giydirip kep attırıp Gümüşhane Çocuk Üniversitesi diploması vereceklerini belirterek, “Bugün 10 yaşında ancak 10 yıl sonra bu şehrin, bu ülkenin önemli genç dinamikleri olacak gençlerimizin gerçekten ilgi ve alakaları hangi alandaysa bunların keşfedilmesi, belki bunların ortaya çıkarılması ve en önemlisi de üniversitenin sadece üniversiteyi kazanan öğrencilere değil, şehrin çocuklarına da ait olduğu algısını kurmak için yapmış olduğumuz bir faaliyet. Bunun yönergesi hazırlandı. Her şeyi resmi olarak kuruldu. Şu an itibarıyla afişleri hazırlandı. Ağustos ayı itibarıyla inşallah öğrencilerimizi alacağız. Şehrimizden sınırlı sayıda öğrenci tabii başvuru öğrencilerimiz başvuracaklar, sınava girecekler. Sınava giren herkes kazanacak. Sıralamaya koyacağız ve onları bu aksiyon içerisinde Çocuk Üniversitesi’ne alacağız inşallah. Gelecekteki bilim insanlarını desteklemek arzusu içerisinde özellikle çocuklara, gençlere odaklanıyoruz. Birçok uzman desteğinden bilimsel araştırmalara, şehre katkı gibi faaliyetlere odaklanarak bu Çocuk Üniversitesi’yle bu faaliyetleri yapmak istiyoruz” dedi.
Dünyada çok yaygın olan bilim iletişim ofisini Gümüşhane Üniversitesi bünyesinde kurduklarını ifade eden Rektör Yıldız, “Bilim iletişim ofisiyle üniversitede yapılan bilimsel faaliyetlerin ya da karmaşık makalelerden halkın anlayabileceği bir dille sunulması amacıyla bilim iletişim ofisi üniversiteyle toplum arasında bir tercüman olarak rol alacak şekilde kurgulanmıştır. Yine bununla birlikte bu faaliyetler içerisinde birçok laboratuvarımızı ve atölyemizi şehre açtığımız gibi bazı uzmanlıkla ilgili konuların şehir içerisinde uygun yerlerde halka anlatılması gibi aktiviteler gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.
“Anketlerin ardından öğrencilerin memnun olmadığı şeyleri düzeltmek için aksiyonlar almaya başladık”
Kurumsal değerlendirme ve veri birimi de kurduklarını anlatan Yıldız, “Bu birim çok aktif bir şekilde üniversitemizle ilgili yapılan bütün anketleri değerlendirerek öğrencilerimiz bizden ne istemişler, neden memnun kalmamışlar bunları değerlendirdiler. Üniversitemizdeki makale sayılarını, makalelerin birim başına düşen sayılarını, dünya sıralamalarını tek tek analiz ettiler. Ve bu analizler sonrasında bir strateji belirlediler. YÖK geçtiğimiz yıl tüm Türkiye’deki üniversite öğrencilerine anket yaptı ve memnuniyet sıralamalarını yayınladı. Maalesef Gümüşhane Üniversitesi çok gerilerde. Biz bu anketleri aldık. Öğrencilerin memnun olmadığı şeyleri düzeltmek için aksiyonlar almaya başladık. Bu bağlamda caminin altında 3-4 katlı bir binamız var. Oranın 3. katını yemekhane olarak dizaynını yaptık. Eylül ayı itibarıyla bu bölgedeki öğrencilerimiz burada yemeğini yiyecekler. Öğrencilerimizin memnun olmadıkları, mutlu olmadıkları ne varsa biz bunları nasıl izole edebiliriz diye bu birim şu an çok aktif bir şekilde çalışıyor.
“Bütün kamu ve kurum, kamu kurum ve kuruluşlarının emrindeyiz”
Konuşmasında veri odaklı, Ar-Ge ve inovasyon merkezli, şehirle entegre olmuş, öğrenci ve paydaş memnuniyeti olan ve geleceğe yön veren vizyoner bir üniversite olmak için faaliyetlerine devam ettiklerinin altını çizen Yıldız, “Biz üniversite olarak icracı bir kuruluş değiliz. Ben daha önce bulunduğum birimde bütün kamu ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği halinde çalışmışımdır. Turizmle de çalışırım, sanayiyle çok yoğun çalıştım, karayollarıyla da projeler yaptık, belediyeyle çok projeler yaptık, STK’larla çok proje. Ama hiç kimse bize bu kadar iş yaptık kimse bizim başkalarının işine burnunu soktuğumuzu düşünmedi. Ya da rol çaldığımızı düşünmedi. Bizim kazmamız, küreğimiz yok, biz icracı değiliz. Bizim turizmle ilgili olarak bir turizm il müdürlüğü görevimiz yok. Zaten vilayetimiz bu işi yapıyor, ama biz üniversite olarak bu şehrin turizmiyle ilgili olarak katkı sağlamazsak, sanayiyle ilgili katkı sağlamazsak olmaz. Ben bu şehrin evladıyım. Öldüğümde benim mezarım burada olacak. Ben bu şehrin turizmi için bir şey yapmam gerekiyorsa yapacağım. Ama icracı değilim. Yapacağım, valiliğimize vereceğim, Turizm İl Müdürlüğümüze vereceğim, basınla paylaşacağım ve bu süreç içerisinde en azından icracı kuruluşlara destek olmak isteyeceğim. Bütün kamu ve kurum, kamu kurum ve kuruluşlarının emrindeyiz. Biz buna katkı sağlayacağız” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Toplantıya katılan gazetecilerinin sorularını da cevaplandırarak Gümüşhane’nin tarihinin yazılmasıyla ilgili çalışmanın planlamaları içerisinde olduğunu bildiren Yıldız’ın ardından söz alan Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Köprülü ise Rektör Yıldız’a çalışmalarında başarılar dileyerek basın olarak her zaman yanlarında olduğunu söyledi.
Başkan Köprülü, 2023 yılında Gümüşhane Üniversitesinden yayınlanan ilan sayısının “3” olduğunu hatırlatarak üniversitenin ısrarla son yıllarda ilana çıkmadığını vurgulayıp bu konuda destek istedi.
